Ksantelezma, özellikle göz kapaklarının iç kenarına yakın bölgelerde görülen, sarımsı renkte, cilt altı yağ birikintileridir. Genellikle zararsız bir oluşumdur ve daha çok estetik kaygılarla fark edilir. Göz çevresinde kabarık, simetrik ve zamanla büyüyebilen bu lezyonları gören birçok kişi, “Ksantelezma bulaşıcı mıdır?” sorusunun cevabını merak etmektedir.
Öncelikle belirtmek gerekir ki ksantelezma kesinlikle bulaşıcı bir hastalık değildir. Kişiden kişiye temas yoluyla, havadan, öpüşme ya da ortak eşya kullanımıyla geçmesi mümkün değildir. Ksantelezma; bir enfeksiyon, virüs ya da bakteri kaynaklı değil, genellikle vücutta kolesterol veya lipid dengesizliği sonucu ortaya çıkan metabolik bir deri reaksiyonudur.
Bu durum genellikle yüksek kolesterol seviyelerine, diyabete, hiperlipidemiye ya da genetik yatkınlığa bağlı olarak gelişebilir. Yani ksantelezma oluşumu, vücut içindeki bazı metabolik sorunların cilt yüzeyine yansımasıdır. Dolayısıyla, bir kişide ksantelezma olması, çevresindekiler için hiçbir sağlık riski oluşturmaz.
Ksantelezma yalnızca estetik olarak kişiyi rahatsız edebilir ve zamanla genişleyerek daha belirgin hale gelebilir. Bu nedenle özellikle göz kapağının hareketini kısıtlamaya başladığında ya da kozmetik kaygılara yol açtığında tedavi edilmesi önerilir. Tedavi yöntemleri arasında lazer uygulamaları, cerrahi çıkarma ve plazma enerjisiyle buharlaştırma (Plexr) gibi seçenekler bulunur.
Sonuç olarak, ksantelezma bulaşıcı bir cilt hastalığı değildir. Ancak altında yatan sebeplerin tespit edilmesi ve gerekirse sistemik tetkiklerle desteklenmesi, hem sağlığınız hem de estetik görünümünüz açısından önemlidir. Doğru teşhis ve tedavi için uzman bir göz hastalıkları doktoruna başvurmanız en sağlıklı adımdır.
Göz çevrenizde sarımsı lekeler ya da kabarıklıklar fark ettiyseniz ve bunların ksantelezma olup olmadığını öğrenmek istiyorsanız, detaylı muayene ve tedavi seçenekleri hakkında bilgi almak için bizimle iletişime geçebilirsiniz.
Op. Dr. Yıldız Acar Ebcim
Göz Hastalıkları Uzmanı